Kırmızı Kazak
Bayrama iki vardı yetim çocuk amcasının şehirden gelmesini bekliyordu…Büyük bir heyecanla ve sabırsızlıkla akşamı iple çekiyordu, bir ayağı evde bir ayağı dışarıda, Köy yolunda gelen gideni gözlüyordu…
Ara sıra da içini derinden çekerdi ah ah babam olsaydı belki bana daha güzel şeyler alırdı…
Nitekim akşam üzeri köyün Traktörü gelmişti…
Çocuk amcasının eve gelmesini beklemeden Köy meydanına koştu…Amcasının çocukları da köy meydanına gelmişlerdi…. Arada bir dönüp yetim çocuğa, bizim babamız gelecek sen niye geldin…Yetim çocuk bir kenarda bekledi amcası Traktörden indi aşağı çocukları etrafını sarmıştı….Yetim çocukta iki üç metre uzaktan onları takip ediyordu az sonra eve vardılar amcası eşine seslendi hanım… O benim fileyi getir, Bayram yaklaştı çocuklara üst baş aldım… Yetim çocukta odanın alt tarafında boynunu bükerek filenin içinde çıkacak olan, bu elbisede senindir al oğlum demesini sabırsızlıkla bekliyordu, kalbinin atışları sıklaşmıştı…amcası fileyi önüne aldı içinden çıkardığı her bir kazağı oğullarına veriyordu,bir türlü sıra yetim çocuğa gelmiyordu en son çıkardığı fistanı da eşine uzattı…yetim çocuk hala bekliyordu, belki amcası ona bir sürpriz yapıp cebinde veya koynunda bir şeyler çıkarır diye gözlerini dikmişti amcasının ellerine….Amca çocukları kazakları o anda giydiler…. Yetim çocuk amcasının oğlunun giydiği kırmızı kazağa bakarak gözünde yaşlar düşmeye başladı…
Yerinden yavaşça kalktı eve gitti. Baba annesine sarılarak başladı ağlamaya…baba annesi
- Neyin var torunum niye ağlıyorsun?
- Yetim çocuk amcam tüm çocuklarına bayram elbisesi almış bana bir şey almadı..Yaşlı kadın bu torununun üzüntüsüne fazla dayanamadı, soluğu oğlunun evinde aldı..
- Bak oğlum Bayram geldi kendi çocuklarına her bir şey almışsın bu yetim çocuğa niye bir kazak alsaydın ne olurdu, bu yetimi sevindirseydin ya..
- Amca yaşlı annesine söz verdi, Bayrama iki gün var yarın Şehre gittiğimde ona da bir kazak alırım…Sahi rengi ne olsun…
- Yetim çocuk yerinden fırladı kırmızı olsun kırmızı..
- Amcası tamam yeğenim sen tasa etme ben sana yarın bir kırmızı kazak birde çorap alırım..
- Yetim çocuk ve babaannesi büyük bir sevinmeyle eve döndüler..
- Yaşlı babaanne yetim çocuğa seslendi bak oğlum; sen amcam ban bir şey almadı diyordun… bak yarın senin için tekrar şehre gidecek…
Yetim çocuk o gece sabaha kadar kırmızı kazağı sayıkladı..Sevincinden uyku tutmuyordu.. geç saatlere kadar baba annesine sorular sorup durdu..
Yetim çocuk sabah erkenden dedesinin namaza kalkmasıyla uyanmıştı… Dedesi ah of ediyordu..Çocuk yattığı yerde dede ne oldu üşüyor musun..
- Dede; evet torunum dışarıda lapa lapa kar yağıyor..
- kar mı kar mı dedeciğim.
- Evet torunum kar ya kar, maşallah öyle yağmış ki nerdeyse bir metreye yakın kar var
- Yetim çocuk birden başladı ey vah yine yollar altı ay kapanacak..ve nitekim öylede oldu.
- Köylerinin yolları kapanmıştı yetim çocuğun kırmızı kazak hayalı bitmişti…
- İki gün sonra Bayram günüydü Köyün tüm çocukları yeni elbiseleriyle ev ev dolaşıp şeker ve harçlık topluyordu…
- Yetim çocuk üç gün eve kapandı ve dışarı çıkmadı..Babaannesi ne kadar ısrar etiyse de yetim çocuk bayram bitene kadar kimseyle ne konuştu nede bayramlaştı.. amcasının verdiği sözde öylece unutuldu, lakin yetim çocuk bu olayı hayatı boyunca unutamadı…